18 Nisan 1999 tarihinde yapılan 21. dönem milletvekili genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi’nin milletvekili olarak Meclis’e giren Hüseyin Çelik, 2001 yılında DYP’den istifa ederek AK PARTİ’nin kurucuları arasında yer aldı. “Bir Dönem Böyle Geçti”, şu anda AK PARTİ Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevini yürüten Çelik’in DYP’deki 3.5 yıllık milletvekilliği sürecinde Meclis’te yaptığı konuşmaları ve faaliyetleri toplu olarak bulabileceğiniz, aynı zamanda tarihe tanıklık etmek üzere hazırlanmış bir eser.
Detaylı BilgiAli Suavi ve Dönemi Tanzimattan sonra Türk devlet adamları, aydınları ve edebiyatçıları ya siyasî aksiyon yahut da medeniyetçilik yoluyla Türkiye’nin kurtulacağına inanmışlardır. Birinciler bunu siyasi rejim meselesi olarak görmüşler, mutlak monarşiden meşrutî monarşiye geçerek çözmek istemişlerdir. İkinciler ise hiçbir siyasî ve ideolojik maksat gütmeden ilim, kültür ve eğitim vasıtasıyla Türkiye’yi kurtarmaya ve kalkındırmaya çalışmışlardır. Bu, “medeniyetçilik” dediğimiz fikir hareketinin gayesidir. Ancak bazen bu iki cereyanın karıştığı, medeniyetçiliğe siyasi aksiyon kadar önem verildiği görülür. Namık Kemal neslinin içinde bulunduğu Yeni Osmanlılar ve Jön Türkler I. Grupta yer alırken, Şinasi’den itibaren bir silsile medeniyetçi aydınlar II.Grubu teşkil ederler.
Detaylı BilgiBizim aydınımız iki buçuk asırdır kurtuluşu, kurtuluş reçetelerini, kendi kültürü, tarihi ve dinamikleri içerisinde arayacağına; Batıdan da gerektiği kadarıyla yararlanacağına; hep Batı’da aramıştır.
Detaylı BilgiErmeni Meselesi, 19.asrın 2.yarısından itibaren önceleri “Şark Meselesi” daha sonra da doğrudan Ermeni meselesi olarak gündemimize girmiş veya getirilmiştir. Ermeniler Osmanlı Devleti’nin “Tebaa-ı Sadıka”sı, yani itaatkar, devlete bağlı vatandaşları iken iç ve dış tahrikler sonucu devlet için en büyük problemlerden birini oluşturmaya başlamışlardır. Lozan Barışı ile Türkiye Cumhuriyeti için bitirildiği zannedilen bu mesele, kırk yıl sonra tekrar hortlatıldı. 1965 yılını sözde Ermeni soykırımının 50.yılı kabul eden Türkiye aleyhtarı lobiler, başta Amerika, Fransa, Yunanistan ve Lübnan olmak üzere daha bir çok ülkede bilinçli ve organize bir propaganda faaliyetine giriştiler. Bu tarihten beri “Ermeni Soykırımı Tasarısı” hemen her yıl ABD kongresinde gündeme geldi ve Türkiye’ye karşı bir tehdit unsuru olarak kullanıldı ve hâlâ kullanılıyor.
Detaylı Bilgi“Şark Meselesi” İslâmiyetin nazil olmasıyla beraber Hıristiyanlık aleminin gündemine gelmiştir. Türkler, İslâmiyetin bayraktarlığını üstlendiği günden beri “Şark Meselesi” nin muhutabı olmuşlardır. Haçlı seferleri Doğu’dan gelen ışığı söndürmek için düzenlendi. Ancak onlar üfürdükçe bu ışık daha da parladı. İslâm ışığının huzmeleri bir yandan Endülüs Emevileri ile Avrupa Hıristiyanlarının gözlerini kamaştırırken öte yandan onlara ortaçağ skolastizmini aşmaları için yol gösterici oldu. “Her kemalin bir zevali vardır” kaidesi Emeviler, Selçuklular, Osmanlılar için de geçerliydi. Bir gün geldi ki yükselme devrinin zaferleri arasından biraz da acınarak bakılan Batı maddeten üstün duruma geçti.
Detaylı BilgiTarih boyunca, Batılılar doğuyu ya haçlı zihniyeti ile veya büyük çapta bu zihniyetin tesirinde kalarak değerlendirmişlerdir. İslam dünyasında seyahat eden Batılıların çoğu ya ticarî imkânlar elde etme peşinde, ya değerli eşya ve eser peşinde veyahut da siyasî veya dinî misyonerlik faaliyetleri içerisindedirler. Batılıların tarih boyunca İslam âlemine karşı beslemiş oldukları kin ve bu kinin tahrikiyle tertipledikleri entrikaların teferruatını Ahmed Rıza Bey’in, Ziyad Ebüzziya tarafından Türkçe ve “Batı’nın Doğu Politikasının Ahlaken İflası”adıyla çevirip yayınladığı (Kültür Bakanlığı, 1993) La Faillite Morale De La Politique Occidentale En Orient(Paris-1928) isimli eserine havale ediyoruz.
Detaylı BilgiNeredeyse ikibuçuk asırdık ki,toplumumuz Batı’nın maddî üstünlüğü karşısında zaafiyet komleksi içerisine girmiştir. Hal böyle olunca her meselede mukayese unsurumuz Batı olagelmiştir.
Detaylı BilgiAli Suavî, Batılılaşma dönemi Türk fikir ve kültür tarihinde önemi bir yere sahip olan yazarlardandır. Tarihimizde, Ali Suavî kadar, ölümünden sonra kendisi ile ilgili birbirine çok zıt fikirler ileri sürülen aydın çok azdır. Onun için cahil diyenler olduğu gibi, dâhi diyenler de vardır; kahraman diyenlerin sayısı hâin diyenler kadar çoktur.
Detaylı BilgiReşat Nuri Güntekin, Cumhuriyet dönemi Türk romancıları arasında, eserleri en çok basılan ve okunan yazarlarımızdan biri olduğu halde, hâlâ onun bütün cepheleriyle incelendiğini söylemek mümkün değildir. Reşat Nuri üzerine gerek akademisyenler tarafından gerekse de akademisyen olmayan araştırmacılar tarafından yapılmış değerli çalışmalar vardır. Bunların önemli bir kısmına araştırmamızın bibliyografyasında yer verilmiştir.
Detaylı BilgiII.Meşrutiyet sonrası Türk Fikir ve Edebiyat hayatında mühim bir rol oynamış olan “Genç Kalemler” mecmuası bugüne kadar bir bütün olarak ele alınmış ve incelenmiş değildir. Çeşitli monografilerde, edebiyat tarihlerinde, ansiklopedilerde ve o devre dair araştırmalarda yer yer zikirler ve atıflar dışında, “Genç Kalemler” Mecmuası sistematik bir tetkike tabi tutulmamıştır.
Detaylı BilgiOsmanlı Yanlısı İngiliz Dış İşler Komiteleri Bu eserin adı, başlangıçta, Osmanlı Sultanlarına ve devlet adamlarına sürekli “Remain to be yourself” çağrısında bulunan Foreign Affairs Committee (Dış İşler Komiteleri)’nin bildirilerinden hareket edilerek “Müslüman Türk, Kendin Olarak Kal” şeklinde düşünülmüştü. Ancak sonradan bazı mülahazalarla bu isim değiştirildi.
Detaylı BilgiMerhum Ziyad Ebüzziya’nın , 1972 yılında müsveddelerini tamamladığı Şinasi isimli çalışma, Hürriyet Yayınları arasında yayımlanmak üzere dizilmeye başlanmış. Ancak merhum, dizgisi yapılan bazı formlarda eserin diline ve muhtevasına keyfi müdahalelerin yapıldığını tesbit edince noter aracılığıyla yayının durdurulması ve eserinin kendisine iade edilmesi için ihbarname göndermiştir.
Detaylı BilgiDoç Dr. Hüseyin ÇELİK 1959 yılında Van’ın Gürpınar ilçesinde doğdu. 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Aynı yıl Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne asistan olarak girdi. Siyasete 18 yaşında iken Adalet Partisi Gençlik Kollarında başladı. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi’nin kadrosuna geçti. 1988-1991 yılları arasında doktorası ile ilgili araştırmalar yapmak üzere, İngiltere’de bulundu. Aynı zamanda Londra Üniversitesi The School Of Oriental and African Studies’te Turkish Politics bölümünde Master programına devam etti. Türkiye’de ilk siyasal muhalefet hareketi olan “Yeni Osmanlılar Cemiyeti” ile ilgili araştırmalar yapmak üzere Belçika, Hollanda, Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya ve Fransa’da bulundu. 1991 yılında “Ali Suavi ve Dönemi” konulu doktorasını tamamladı. 1992’de Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yardımcı doçent, 1997 yılında doçent oldu. Üniversite yıllarında ve akademik hayatında siyasetle yakından ilgilendi. 18 Nisan 1999 Milletvekili Genel Seçimlerinde DYP’den Van Milletvekili seçildi. 3 Temmuz 2001’de DYP’den istifa ederek AK Parti’nin kurucuları arasında yer aldı. Milletvekili seçildiği ilk yıl TBMM Başkanlık Divanı Üyeliğine seçildi. TBMM’de Ak Parti Grubu oluştuktan sonra Grup Başkan Vekili oldu. 3 Kasım 2002 Milletvekili genel seçiminde yeniden Van Milletvekili olarak parlamentoya girdi. 58. Cumhuriyet Hükümetinde Kültür Bakanı olarak görev aldı. 59 ve 60. AK Parti Hükümetlerinde ise, Millî Eğitim Bakanı olarak yer almıştır. Fikri ve siyasi akımlar, Türk kültürü, Türk siyasi tarihi, Türk edebiyatı ve aktüel memleket meseleleri üzerinde yayımlanmış 15 adet kitabı bulunan Çelik, evli ve 3 çocuk babası olup ileri düzeyde İngilizce bilmektedir.